Okumak İçin Tıklayın: , İki Uçak Taşıyan Mühimmat Gemisi Gerze Limanı'na Çıkartıldı
Gerze’nin Kurtuluş Savaşı’nın yaşandığı 1922 yılında büyük bir kıtlık yaşadığı ve açlıktan ölenlerin olduğu ortaya çıktı. Savaş zamanı elinde avucunda ne varsa Anadolu’daki orduya gönderen ve ekmeğini cephede görev yapan kahraman askerlere gönderen Gerzeli büyüklerimiz, kış aylarının çetin geçmesi ve o yıl kuraklık olması nedeniyle açlıkla karşı karşıya kaldılar.
Gerze ile ilgili bilgi ve belgeleri toplayarak kitaplaştıran Mürsel Yılmaz’ın kitabından elde edilen ve kaynağı Nurettin Peker’in İstiklal Savaşı - Resim ve Vesikalarla İnebolu-Kastamonu ve Havalisi Deniz ve Kara Harekâtı (sf. 416-417) dayanan bilgilerden hazırlanan verilere göre, meyveciliğe ve ekmeklik ürüne uygun tarım topraklarına sahip olmayan Gerze (ve Ayancık), 1922 yılında Kurtuluş Savaşı’nda Tekalif-i Milliye (Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından Sakarya Meydan Muharebesi öncesi 1921 yılında çıkartılan on maddelik milli yükümlülükleri içeren emirler) Komisyonu’na düşmanla çarpışan evlatlarına destek olmak için neredeyse elindeki bütün ekmeği, tohumları ve erzakları gönderir ve gönderilen malzemeler komisyon ambarında depolanır.
Gerze'de insanlar açlıktan ölüyordu
O yıl kar yağıp yollar kapanınca, elindeki bütün erzağını orduya gönderen Gerze’de açıklık tehlikesi artmıştı. Aynı yıl üstüne bir de kuraklık eklenince Gerze’de yiyecek sıkıntısı baş göstermiş, halkın elinde yemek için neredeyse hiçbir ürün kalmamıştı. Savaş öncesinde Samsun Limanı üzerinden ilçenin ihtiyaçları karşılanırken, Samsun’un düşman ablukasında olması nedeniyle buradan gelebilecek hiçbir yardım ilçeye ulaştırılamıyordu.
Savaşın yükünü kıtlıkla sınanarak ödeyen Gerze halkında, insanlar birer birer açlıktan ölmeye başladığı anlaşılmıştı. Gerze’nin yanı sıra Ayancık’ta da insanların açlıktan ölmeye başladığı bilgisi gelmeye başlamıştı. Dönemin idare makamları, yaşanan bu acı durumu Kastamonu Valiliği’ne ve Milli Müdafaa Vekaleti’ne bildirmiş ve yardım istemişlerdi.
Milli Müdafaa Vekaleti’nin Kastamonu Menzil Mıntıka Müfettişliği’ne 24 Nisan 1922’de 6218 numaralı Ali Hikmet imzalı telgrafında, Gerze, Ayancık ve Boyabat’a gönderilmek üzere 300 ton erzak verilmesi emrolunmuştu. Bunun üzerine Menzil Mıntıka Müfettişliği, Tekalif-i Milliye Komisyonu’na 27 Nisan 1922 günü 773 numaralı telgraf ile ambardaki stoklarını sormuş ve aynı gün karşı taraftan stokların yeterli olduğuna dair bilgi verilmişti.
Karşılıklı yapılan telgraflaşmanın ardından, dönemin Tekalif-i Milliye Komisyonu Başkanı Esat Bey, belirlenen miktarda erzağı Gerze, Ayancık ve Boyabat’taki asker aileleri ve ihtiyaç sahiplerine dağıtarak, ilçemizdeki kıtlık ve açlık nedeniyle ölümlerin son bulmasını sağlamıştı.