Son zamanlarda sosyal medyada Türkeli Hayvan Barınağı ile ilgili yayımlanan görüntüler nedeniyle Gerze Postası olarak Türkeli’ne bir ziyaret gerçekleştirdik. Bakımsız ve ölüme terkedilmiş hayvanların görüntülendiği videonun aksine Türkeli Hayvan Barınağı’nın Sinop’un en büyük hayvan barınağı olduğunu ve 500’ün üzerinde hayvana ev sahipliği yaptığı öğrenildi.
Türkeli Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren hayvan barınağıyla ilgili son günlerde sosyal paylaşım sitelerinde bir video ortaya atılmıştı. Videoda, zayıf ve çelimsiz hayvanların görüntüleri yer alırken, yaşam şartlarının olumsuz olduğu görüşü videonun ana konusunu oluşturuyordu. Gerze Postası olarak Türkeli Belediyesi’nin hayvan barınağına yaptığımız ziyarette, Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) yetkililerinin de aynı videolar vasıtasıyla Türkeli’ne bir ziyaret gerçekleştirdiğini öğrenildi. Zonguldak’tan gelen HAYTAP gönüllüsü Veteriner Doğuş Özdil ve ekibi ile Ömer Semih Çelik, Halime Evin, Saygın Narçin, Mustafa Döndü, Ahmet Emin Demir, İlkay Karabulut ve Şeyda Küçükyavuz’dan oluşan ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinden gelen HAYTAP gönüllüleri hummalı bir çalışma ile hayvanların bakımı konusunda Türkeli Belediyesi çalışanlarına yardımcı oldular. Videoda görünenin aksine son derece bakımlı ve büyük paralar harcanarak yapılan hayvan barınağı, şu anda çok sayıda hayvana ev sahipliği yapıyor ve Türkeli Belediyesi-HAYTAP eliyle kısırlaştırılan hayvanlar, belirli bir süre gözetim altında tutularak davranışları incelendikten sonra ait oldukları ortamlara geri bırakılıyor.
Şahin: "Hayvanların bakımını sağlarken gerçekten zorlanıyoruz"
Konuyla alakalı gazetemize konuşan Türkeli Belediye Başkanı Veysel Şahin, “bu barınak üç buçuk senelik bir uğraş sonucunda yapılan bir barınak ve barınak kurmak gerçekten zor bir iş. Türkeli Hayvan Barınağı Türkiye’de resmi olan ender barınaklardan birisidir. Yasal bir barınaktır ve her şeyi tamamlanmıştır. Veterinerlerimizle, veteriner teknikerimizle ve çalışan personelimizle birlikte elimizdeki kıt imkanlara rağmen minimum imkanlarla maksimum hizmet vermeye çalışıyoruz. Barınağımızda Türkeli nüfusuna oranla çok fazla hayvan var ve gideri çok fazla. Belediyenin de böyle bir ödeneği yok. Hayvanların bakımını sağlarken gerçekten zorlanıyoruz. Her şey resmi olmasına rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan defalarca destek talebinde bulunmamıza rağmen karşılık bulamadık. Televizyonlarda, medyada her türlü desteği veriyorlar fakat gerçekte hiçbir katkıları, destekleri yok. Cumhurbaşkanımızın verdiği yasal destek programına uymuyorlar. Bizim gibi küçük belediyeler gerçekten bu konuda zorlanıyor. Elimizdeki imkanlar ölçüsünde nereye kadar sürdürebilirsek sürdürmeye çalışıyoruz. Bu işin çözümü her ilde ve ilçede yasal hayvan barınaklarının olmasıdır.
"Tarım Bakanlığı destek verirse daha iyi bir noktaya gelebilir"
Her ne kadar gelen hayvanların bakımları sağlansa da bir ay sonra yenileri geliyor. Çevre il ve ilçelerden hayvan getirip bırakıyorlar. Biz burada hayvanların bakımını en iyi şekilde karşılıyoruz dediğimiz zaman yarın buraya iki kamyon hayvan gelir. Çok iyi bakmamızda sıkıntı bakamamamızda sıkıntı. Hayvanların kısırlaştırılması sokaktan toplanması buradaki bakımları, personel gideri vs. giderleri çok masraflı. HAYTAP ekipleri üç gündür imkanları ölçüsünde bize destek veriyorlar. Bizler verimli hizmeti nasıl üst seviyelere çıkartabiliriz, can dostlarımıza nasıl faydalı oluruz onun peşindeyiz. Bu ölçekteki bir belediyeye göre Türkeli hayvan barınağı hizmet anlamında üste seviyededir. Bu iş gerçekten çok maliyetli bir iş. Belediyenin diğer giderleriyle eş değer gidiyor. Tarım Bakanlığı destek verirse daha iyi bir noktaya gelebilir” şeklinde konuştu.
Yalçın: "Ondan sonra kontrolü kaybettik"
Türkeli Belediyesi’nde Veteriner Teknisyeni olarak çalışan ve Türkeli Hayvan Barınağı’ndaki hayvanların bakımlarını üstlenen Nurcan Yalçın ise, “barınağımızda 450 tane üst bölümde yaklaşık 80 adet hayvana da alt bölümde bakım sağlıyoruz tabi ki bu sayı sürekli değişiyor. Üst bölümle Ayşe Hanım ilgileniyor. Mecburiyetten onu da almak zorunda kaldık. Çünkü kendisinin belediyeye ait bir yeri vardı orayla kendi ilgileniyordu. O dönemde belediyenin yeri mesire alanı olarak tahsil edileceği için kendisine yer bulamadı. Biz de burada misafir ettik; böylece ikiye ayrılmış olduk. Mevcut alanda sıkışıp kaldık. Çok az bölüm vardı. Normalde anneleri ayrı tutuyoruz, dişileri ayrı tutuyoruz, kısırlaştırılmışları ve dışardan gelenleri ayrı koyuyorduk. O noktada uyuz olan iki yavrumuzu yer sıkıntısı nedeniyle içeriye koymak zorunda kaldık ve ondan sonra kontrolü kaybettik ve bütün hayvanlara yayılmış oldu. Sosyal medyada görünen görüntüler uyuz olan yavrularımızın görüntüleri. Aslında diğer bölümleri de gösterseydi hiçbirinde uyuz vakası yoktu. O alan içerisindeki görüntülerde açlık ve zayıflık değildir. Uyuz olan bir hayvanın iştahsızlığı ve zayıflaması normaldir. Ve tedavisinde çok uzun bir süreç gerektiriyor. Video bu süreçte çekilip paylaşılmıştır. Kendinizde gezip gördünüz zaten. Çok şükür hepsi iyi durumdalar. Ve hepsi buradalar.
Kısırlaştırma aşamasında şöyle bir algı vardı. Toplayın ve geri salmayın. Ben bu algıyı yavaş yavaş değiştirmeye çalışıyorum. Bir ihbar olduğunda evet alıyorum fakat kısırlaştırdıktan sonra kanuni olarak bulunduğu ortama bırakılması gerekiyor ve bizde öyle yapıyoruz. Alıyorsunuz salıyorsunuz algısını bir şekilde yıkmaya çalışıyoruz. Kısırlaştırma işleminden sonra tekrar geri bırakılan hayvanın daha sakin olacağını, daha uysal olacağını ve barınakta öncesinden gözlemlendiğini anlatmaya çalışıyoruz. Hayvanlarımızı kısırlaştırıp çipini takıp tarım ve orman Bakanlığına kaydediyoruz. Sahiplendirme noktasında da İlçe Tarım Müdürlüğü’nde kaydını yapıp buradaki formlarımızı doldurup o şekilde sahiplendiriyoruz.
"Kısırlaştırılan hayvanlarımıza tasmalarını da takıp alındıkları noktalara bırakacağız"
Sürekli kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Kısırlaştırılıp bırakılan hayvanlarımızda araba çarpması sonucu ölümleri çok fazla yaşıyoruz bu sebeple reflektörlü tasmalar sipariş verdim pazar günü elimizde olacak. Kısırlaştırılan hayvanlarımıza tasmalarını da takıp alındıkları noktalara bırakacağız ve bu şeklide önlem almaya çalışacağız.
Gelen hayvanları anında kısırlaştırma imkanımız her zaman mümkün olmuyor. HAYTAP ekipleri de buradayken bünyelerinde bulunan veteriner hekimler ile kısırlaştıramadığımız bütün hayvanlarımızın operasyonları yapılacak. Çünkü zaman uzadıkça hayvanın alındığı ortamı unutması ve buraya alışması da mümkün olabiliyor. Bu da istemediğimiz bir durum. Ne kadar kısa süre içinde doğal ortamına dönerse o kadar sağlıklı.
Şu an mama ihtiyaçları belediyemiz tarafından karşılanıyor fakat yeterli değil. Tarım ve Orman bakanlığının Kısırlaştırma başına verdiği ödenek çok cüzi bir miktar ve ne ilaç ne mama ihtiyacını karşılamıyor. Bu noktada destek bekliyoruz” dedi.
Çelik: "Kısırlaştırma için anahtar deliği dediğimiz bir yöntem kullanıyoruz"
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) adına konuşan Saha Görevlisi Ömer Semih Çelik ise, “ekibimizle beraber sosyal medyada yayılan videolardan sonra bizde burayı ziyaret etme gereği duyduk. Zaten biz düzenli olarak Türkiye’nin her il ve ilçesinde bakım evi ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Videolara istinaden geldik buraya fakat geldiğimizde aslında o videolardaki kadar kötü bir durum yoktu. Evet zayıf hayvanlar var uyuzlu hayvanlar var tedavilerine başlandığı bilgisini aldık buradaki veteriner hekim ve teknikerlerden. Biz de bu konuda destek olmak üzere buradayız. Mama desteğimizi sağladık. Gönüllü veteriner hekimlerimiz geldi. Onlar kısırlaştırma konusunda birbirlerine destek olacaklar. Kısırlaştırma için anahtar deliği dediğimiz bir yöntem kullanıyoruz. Eski usule göre daha pratik ve hayvanın sağlığı açısından daha verimli bir yöntem. Hekimlerimiz burada bu işlemi gerçekleştirecekler aynı zamanda buradaki veteriner hekime de sonrasında bu sistemin yürütülebilmesi için bunun eğitimini verecekler.
"HAYTAP olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya devam ediyoruz"
Bakım evinin fiziki şartları ülkemizin geneline göre tahmin ettiğimiz gibi bir görüntüde. Ama gördüğümüz kadarıyla tabii ki personel verimli çalışıyor. Aynı zamanda üst bölümde bir gönüllü bakımevi var. O da Türkeli Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği’nden Ayşe hanımın yeri. Oraya da aynı şekilde mama desteklerimiz sağladık ve kısırlaştırma desteğimizi de vereceğiz. Uyuzlu çocuklar için ilaç siparişimiz verildi şu an kargoda. Burada her iki bölüm için de uyuzlu hayvanların ilaçlamasını da yapacağız. HAYTAP olarak elimizden gelen her şeyi yapmaya devam ediyoruz.
Bugün Türkeli’ndeyiz yarın başka bir ilçe ya da ilde olacağız. Üç gündür buradayız. Muhtemelen hafta içi de burada çalışmalara devam edeceğiz. Ayrıca bakıma ihtiyacı olan can dostlarımız için diğer ilçelerdeki bakımevlerini de ziyaret etmek istiyoruz. Çalışmalarımızı bu şeklide sürdürüyoruz” dedi.
