İYİ Parti Sinop milletvekili adayı Yılmaz Şanlan ve beraberindeki partililer gazetemize hayırlı olsun ziyaretinde bulundular.

Seçim çalışmaları nedeniyle ilçemizde bulunan İYİ Parti Sinop milletvekili adayı Yılmaz Şanlan, İYİ Parti Sinop İl Başkanı Serpil Ünlütürk ve İYİ Parti Gerze İlçe Başkanı Yavuz Yiğit 4 Mayıs’ta açılışını yaptığımız gazetemiz Gerze Postası’na hayırlı olsun ziyaretinde bulundular.

Gazetemizi ziyareti esnasında seçim çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Şanlan, arkalarına hiç kimsenin önünde duramayacağı ölçüde büyük bir halk rüzgarı aldıklarını belirtti. Durmadan, dinlenmeden dolaştıklarını, vatandaşın dertlerini dinlediklerini söyledi. “Seçim dönemi sahadayız, insanımıza dokunuyoruz, insanımızın dertlerini dinliyoruz, oylarını istiyoruz. Ülkenin geleceğine dair planlarımızı anlatıyoruz. Seçmenlerimizin de büyük bir teveccühü var bu konuda.  Diğer siyasetçiler de aynı şeyi diyebiliyorlar mı onu bilmiyorum. Sokakta müthiş bir ilgi var. Seçimi de inşallah açık ara farkla birinci bitireceğiz. Önceden birinci diyordum, şimdi açık ara farkla birinci bitireceğiz diyorum. Biz çalışıyoruz, biz ülkeyi yönetmek istiyoruz, biz Sinop'u yönetmek istiyoruz. Sinoplu sesine ses verecek siyasetçi istiyor. Sinoplu Ankara’da sesi olacak, sözü olacak siyasetçi istiyor” şeklinde konuştu.

WhatsApp Image 2023-05-06 at 12.44.12

“Her canlı gibi AK Parti de doğdu, büyüdü, gelişti ve siyasi ömrünü tamamladı”

“İnsanlar sıkışmış. Ekonomik kriz, sosyal patlama, bunalım... Ak Parti en büyük banknotu bastığı zaman 17 kilogram kıyma alınıyordu. Bugün 200 liraya yarım kilo kıyma zor alıyorsun. Televizyonda konuştukları illet, zillet laflarını bu millet yemez. Millet ekonomik refaha bakar, ülkenin bayrağı, bağımsızlığı tehlikeye giriyor mu ona bakar. Biz milletin ferasetine güveniyoruz, milleti aptal yerine koymasınlar” diyen Şanlan, “her canlı gibi AK Parti de doğdu, büyüdü, gelişti ve siyasi ömrünü tamamladı” diye konuştu.

Sinop’un geleceğini ve istihdam sorunun çözümünü turizmde gören Şanlan, “Turizm deyince aklımıza maalesef deniz turizmi geliyor. Bu doğru ama eksik bir değerlendirme. Sinop turizm potansiyeli son derece yüksek bir kent. Gölü, denizi ve ormanı bir arada yaşayabileceğiniz bir başka kent bulmanız mümkün değil. Her tarafı buram buram tarih ve eski uygarlık kalıntıları ile dolu kentimiz tarih ve kültür turizminden payını alamıyorsa, bir yerde veya birilerinde bir sorun var demektir. Dünyanın dördüncü büyük fiyordu Hamsilos Sinop’ta, Türkiye’ye mal olmuş Erfelek Tatlıca Şelaleleri Sinop’ta ve biz bunları gerektiği gibi tanıtarak katma değer üretemiyoruz” dedi.

Sinop Üniversitesi ile Karabük Üniversitesi’nin aynı tarihlerde kurulduğunu belirten Şanlan, “birinde 12-13 bin öğrenci var, diğerinde 60 bin öğrenci var. Bu 60 bin öğrenci sürekli harcıyor ve para bırakıyor. 60 bin kişinin gelmesi demek, lokanta sayısının, kafeterya, market, manav gibi yediden yetmişe tüm sektörleri etkiliyor. Ama ne yazık ki Sinop Üniversitesi’nin yöneticileri üniversiteyle şehri ne yazık ki barıştıramadılar. Hep örnek veririm. İktisat Fakültesi’ni Boyabat’a, İlahiyat Fakültesi’ni Sinop merkeze koyuyorsunuz. Aslında tam tersi olması lazım. Bir yere bir fakülte açarken oranın sosyokültürel yapısını iyi hesap etmek lazım. Bir ilahiyatçı Boyabat’a gidip eğitimine devam edebilir ama bir iktisatçı gidip Boyabat’ta okumak istemez. Böyle tuhaf dengeler var” şeklinde konuştu.

Sinop Üniversitesi’nin sırf diploma alayım diye gelinen bir üniversite olmaması gerektiğini belirten Şanlan, “eğitim seviyesinin yüksek olması lazım o zaman daha çok tercih edilir hale gelebilir. Bununla ilgili de hazırlık yapmak lazım, kampüsü ve öğrencilerin sosyal yaşam alanlarını hazırlamak lazım. İnşallah iktidar olursak, elimize yetki geçerse Sinop ekonomisinin hızlıca önünü açacak, Sinop’u ticarette de eğitimde de tercih edilen yer haline getireceğiz” dedi.

"Bir iş insanının fabrikasını Sinop’a taşıma gereği duyması lazım"

Sinop’un turizm ve iş potansiyeli hakkında da konuşan Şanlan şunları söyledi: “Şehrin coğrafi yapısı, ormanları, arazi yapısı turizme çok uygun. Sarıkum diye bir yer var, göl var, orman var, deniz var. Bu doğa harikasını bir arada bulma şansı var mı başka bir yerde? Doğru pazarlandığında, reklamı doğru yapıldığında insanlar sırf buraları görmek için bile gelir. Doğru anlatırsak, Şahin Tepesi’nde güneşin batışını izlemek için gelir insanlar. Ama bunun için doğru PR çalışması yapmak lazım. Gelenlere hizmet verecek altyapıyı hazırlamak, sosyal yaşam alanları ve konaklama merkezlerini hazırlamak lazım.

Mesela ayda bir defa Sinop’a kruvaziyer geliyor. Sinop’un ekonomisine katkı sağlıyor. Buna göre bir altyapı hazırlansa ayda bir defa değil  dört defa gelse Sinop’a katma değer sağlar. Zaten 220 bin nüfusu olan küçük bir iliz. İç bölge tarımla uğraşıyor, Boyabat tuğlacılık ve tarımla uğraşıyor. Sahil bölgesi de hem tarım hem turizmle değerlendirilebilir. Organize sanayi daha nitelikli hale getirilebilir. Çünkü şuan orada yer sıkıntısı var. Fabrika kuranlar da yeterli desteği ve teşviki alamadıkları için dertliler. Organize Sanayi Bölgesi de cazip hale getirilebilir. Yani bir iş insanının fabrikasını Sinop’a taşıma gereği duyması lazım.

"İktidarı biz hiç fabrika açarken görmedik"

İktidarı biz hiç fabrika açarken görmedik, hep satarken gördük. İktidarı hiç üretimi desteklerken görmedik. Ya yol yaptı ya beton yaptı ya bina yaptı. Üretim ekonomisi değil rant ekonomisi. Rant ekonomisinin sonucunda da sürekli tüketim, tüketim... En son tıkandık. Bir şey üreteceksin, onu dünyaya satacaksın, onu markalaştıracaksın, Bu cep telefonlarına verdiğimiz parayla biz devlet kurardık. Yani mevcut iktidar üretmekten yana değil.

Türkiye güçlü bir ülke. Türkiye’nin kaynağı da çok imkanı da çok. Yeter ki doğru sevk ve idare edilsin. Türkiye aslında müthiş gelirleri olan bir ülke, fakat gelirlerin nereye gittiğine, kimin cebine, kimin havuzuna aktığına bağlı. Milletin cebine akmaya başlarsa bu millet yeniden dirilir. 100 yıl öncesine bir gidin cumhuriyetin nasıl kurulduğuna bir bakın. 15 yıl içinde kendi uçağını yapıp uçak üretmiş, kendi fabrikalarını kurmuş, dış borcunu bitirmiş. Yani demek ki yapılabiliyor istedikten sonra."

Konuşmasının sonunda gazetemize tekrardan hayırlı olsun dileklerinde bulunan Şanlan ve beraberindeki il ve ilçe yöneticilerine, Gerze Postası Gazetesi olarak çıktıkları yolda başarılar dileriz.